|

Varoluşun İzleri

'Varoluşun İzleri' alt başlığıyla sunulan Buluşmalar Müzesi adlı blogdaki ilk yazı, daha doğrusu ilk resimler Ocak 2010'da yayımlanmış. Buluşmalar Müzesi, blogun yazarı Ömer Çendeoğlu'nun, bazen çağrıldığı dost evlerinden, dost işyerlerinden kesitlerin, bazen de sokakta aval aval oraya buraya baka baka yürürken rasladığı dostlarıyla söyleşirkenki görüntülerin sergilendiği bir 'müze'.

Tüm varoluşlardan, bu dünyada öyle ya da böyle bir iz kaldığına, kalacağına inanan ya da kalması gerektiğini düşünen biri Çendeoğlu. Derler ki, en son arkadaşı ya da dostu ölmeden, bütünüyle ölmüş sayılmazmış bir insan. Bu durumda, en geçerli izin, en azından bir dostla ya da bir arkadaşla birlikteyken kalan iz olacağını düşünmek gerekiyor. Bu açıdan bakıldığında, Buluşmalar Müzesi gerçekten çok anlamlıca düzenlenmiş bir blog.

'Ayinesi (ayna) iştir kişinin, lafa bakılmaz,' dermiş eskiler. Bunu düşünmüş olmalı ki, sergilediği fotoğrafların altlarına uzun yazılar eklememiş Çendeoğlu. Ama yine de, blogun alınlığına, kenarlığına, bir de kimliğine, bazıları alıntılardan oluşan birkaç söz eklemekten de geri durmamış.
Blogun 'Kimlik' kesiminde yer alan Cemal Süreya'nın kaleminden çıkma 'dostluk' üzerine söylenmiş sözler, yol haritası gibi duruyor Buluşmalar Müzesi'nin. Aynı kesimde yer alan şu Ahmet Hamdi Tanpınar dizelerine ne demeli?

Uzak, çok uzağız şimdi ışıktan,
Çocuk sesinden, gül ve sarmaşıktan.
Dönmeyen gemiler olduk açıktan,
Adımızı soran, arayan var mı?

Buluşmalar Müzesi'nin tanıtıldığı, bu uzun anlatıyı okuyup durmaktansa, ilgili bağlantıya tıklayıp, gidip onu yerinde görmeli, içinde gezinmeli. Böylece, bir bakıma, 'uzakta duran bir yaşam'a, uzaktan da olsa tanıklık etmeyi denemeli. Ne demişti şair İlhan Berk? 'Uzak, güzeldir,' demişti.
Ben, 'Gidilen, yanına varılan uzak, daha da güzeldir,' diyorum. Berk'in sözüne katılırsınız, bunu biliyorum. Ama, benim sözüme katılır mısınız, onu bilmem.

Buluşmalar Müzesi'nin bugüne (Ekim 22, 2010) dek, 924 konuğu olmuş GoingUp sayacına bakılırsa. Bloga epey sonra eklendiği anlaşılan GeoVisit sayacına bakılırsa, gelen konuk sayısı 304. GeoVisit sayacı, blogun bir başka yönünü de vurguluyor. Bu sayaca göre gelen konukların 263'ü Türkiye, 23'ü Almanya, 4'ü Fransa kökenli. Konuklar arasında Norveç, Belçika, Rusya, ABD, Kanada, Bosna, Singapur kökenli dünyalıların da bulunması hayli ilginç.

Bu sayıları burada sıralamamızın başka bir anlamı daha var, ey sevgili okur!
Düşün bakalım bir an için de olsa: internet dediğimiz şu sanal ortam, şu bilgisayar ekranı, gerçekte birkaç renkli ışık ışınından başka nedir ki!
Öyleyse, Tanpınar'ı birebir doğruluyor bu düşünce. Biraz dikkatlice okuyun da, görün. Öyle mi, değil mi?

Uzak, çok uzağız şimdi ışıktan,
Çocuk sesinden, gül ve sarmaşıktan.
Dönmeyen gemiler olduk açıktan,
Adımızı soran, arayan var mı?

Selam olsun bizden güzel dünyaya,
Bahçelerde hâlâ güller açar mı?
Selam olsun sonsuz güneşe, aya,
Işıklar, gölgeler suda oynar mı?

Yazar: Ömer Çendeoğlu. Tarih: Cuma, Ekim 22, 2010. Yazı etiketleri: . Bu yazının bütün yorumlarını RSS 2.0 aracılığıyla izleyebilirsiniz.
"Varoluşun İzleri" için, henüz yorum eklenmedi... Siz ekleyin lütfen.

YORUMUNUZ... LÜTFEN!

GÜNCEL YAZILAR

GÜNCEL YORUMLAR

ÇOK OKUNANLAR

KÜRESEL DEFTER'İ İZLEYİN!

Facebook

Twitter

FOTOYAZI

kureseldefter.blogspot.com worth
Blogunun değerini öğren